Dıs mekan fotograf çekimi için mekan önerisi olan?

Nişan tarihi netleşince bir 'Nasıl yetişecek stresi' aldı ki beni sormayın...
Neyse ki mekanı, kıyafeti ve kuaförü ayarlayınca rahatladım biraz.
Şu an kafamdaki tek soru; 'Dış mekan fotoğraf çekimini nerede yapsak?'
Aklımda lunapark çekimi vardı ama bir süredir oyuncak müzesi seçeneği daha ağır basıyor...

Hava güzel olursa ikinci bir seçenek olarak Otağtepe'yi düşünüyorum.

Başka bir önerisi olan varsa fikirlerini esirgemesin lütfeeennn... 

Bloga dönüs

Türlü nedenlerle uzunca bir süre yoktum buralarda.
Önce öğretmen oldum, sonra sözlendim..
Köklü değişiklikler oldu hayatımda..
Eskisi gibi sessiz sessiz diğer blogları takip etsem de kendim bir şeyler yazmadım.
Bu bir dönüş yazı olsun o zaman...
Bloğa dönüş....

Ilk ögretmenler günüm

Bugün ilk öğretmenler günüm.

Anne olunca annenin kıymeti daha iyi anlaşılırmış ya; öğretmen olunca da öğretmenlerin kıymetini anlıyormuşsun, anladım..

Üzerimde emeği geçen tüm öğretmenlerimin öğretmenler gününü kutluyorum...

Muffinli mutfak panom

Çerçevelenmiş halini görmeye ne dersiniz?

Aslında ben daha faklı bir çerçeve düşünüyordum.

Ama yine de sevdim.

Çerçevelettirdikten bir kaç gün sonra düşüp kırılmasın mı..!

Ay ne üzüldüm, ne üzüldüm...

Gidip tekrar çerçevelettirdim de rahatladım.

Deniz manzarası izler gibi oturup seyrediyorum şimdi. :)

Haydi çocuklar camiye

Yaz Kuran Kursları başladı.İlk haftayı bitirdik bile.
Önceki yıllarda öğrencilerim hep ortaokul öğrencileriydi.
Arkadaş gibiydik, ders anlatmak kolaydı ve verdiğinin karşılığını daha çabuk alabiliyordun.
Bu yıl 2. sınıfa geçen öğrencileri okutuyorum.
Çok küçük oldukları için başta korksam da  çok memnunum şimdi.
O kadar tatlılar, o kadar saflar ki...
Hep birlikte söylüyoruz bu ilahiyi..

Rabbim biz öğreticilere görevinin hakkını verebilmeyi; onlara da Kur'an-ı Kerim'in ışığında büyüyen vatanına milletine hayırlı evlatlar olabilmeyi nasip eder inşallah.

Hayırlı cumalar renkli hafta sonları

Dışarısı ne kadar karanlık olursa olsun bizim penceremiz hep böyle renkli olsun :)
Hayırlı cumalar, renkli hafta sonları...

Askın gözyasları

Çok büyüksün Allah'ım.
Beni görüyorsun duyuyorsun biliyorum.
Aylardır elimin altında duran kitabın bu cümlelerini, tam da ihtiyacım olduğu anda okumam boşuna değil biliyorum.
Senin bir lütfun...













''Ey Adem, çık cennetten, gir bu dünyaya.Tacını, kemerini, 
sarığını aşk yolunda kaybet!Dert çek belalara uğra.Yarın biz seni bu değerli yurda, yüz bin lütuf elbisesi ve her türlü lütuf elbisesi ve her türlü şerefle, seçilmişlik kaynağı ve saflığın sahipleri olan yüz yirmi bin küsur peygamberin huzurunda, şahitlerin önderi olarak tekrar getireceğiz.Sonra yaratıklar bilecekler ki Adem'in suretini kahır sıfatıyla cennetten nasıl çıkardıysak, lütuf sıfatıyla da tekrar getiririz.''
....
''-Adem Allah'ın teşvikiyle, Allah'a itaatsizlik etti; zira Allah biliyordu ki itaatsizlik olmadan adem kendisinden  bir aşık olmasını sağlayacak uzaklık sıfatlarını kavrayamazdı.Aşkın özü gam ve özlemdir.
-Yusuf'u çirkin bir fiil işlemekten koruyan Rab, Adem'i de meyveyi tatmaktan koruyabilirdi; ama dünyanın kargaşa, keder ve bela ile dolması gerekiyorduysa, ne yapabilirdi?
...
-O halde Ademi'i büyük kılan şey, emanet yükünü taşımış olma olgusudur ki bu da Allah sevgisidir.Sevginin sırrını yalnız o bildi; zira sevgi onun var oluşunun altında yatan sebepti.Biliyordu ki sevgisi ancak ayrılık acısını tattığında beslenip güçlenebilirdi.Bu yüzden yasak meyveyi yedi.''

Beşer şaşar.İnsanız hepimiz.Hatalarımız yanlışlarımız, günahlarımız olacak illa ki.Önemli olan hatalardan ders çıkarıp tekrarlamamak.Tövbe etmek..
Peygamber efendimiz buyurdu ki ;
'Nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim ki; eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helak eder günah işleyen bir halkı yaratırdı.Onlar istiğfar ederler Allah ta onların günahlarını bağışlardı.'


*Günlerdir taslaklarımda bekleyen bu yazıyı şimdi yayınlamamın bir sebebi vardır değil mi?
İhtiyacım olduğu anda okumak bana nasıl kısmet olduysa, ihtiyacı olan birileri de öyle karşılaşacak bu yazıyla...

Cekilis duyurusu

 

Buradaki harika saate ne dersiniz.Ben bayıldım :)

Dantel sal

Gömlek dikmek için dantel kumaş almıştım.
Gömlekte şerit dantel kullanınca bu yavrucak ta elimde kaldı :)
Ne yapsam diye evirdim çevirdim; düşündüm taşındım...
Ve şal yapmakta karar kıldım.

Sonuç hoşuma gidince burada da paylaşmak istedim...

Puantiyeli maksi etek

Mükemmeliyetçi birisi için dikiş dikmek ne zordur bilir misiniz?
Kalıp çıkar bol teyel al, düz teyel al, teyelleri temizle, dik, ütüle, dik...
Dikişte en ufak bir hataya tahammülüm olmadığı için kendi kendime zorlaştırıyorum bu işi aslında...
Gözümde büyüdükçe büyüyor bu işlemler.


Ama pratik, kalıpsız dikilebilen şeyler öyle mi?
Lastikli düz etek, kloş etek..
Dikimi kolay, insanı sıkıntıya sokmayan şeyler.

Lastikli etek demode görünse de geniş kemerler kurtarıcı oluyor ve çok şık bir hava katıyor bence.
Biz de kumaşına bayıldığımız, dikimi de çok basit olan bu lastikli eteği; bir kemerle arkadaşımızın nişanında giyilebilecek derecede şıklaştırdık.

Aynı renk lazer kesim bir de şal taktık mı tamamdır.
Üzücü olan tek şeyse kişiyi bir beden büyük gösteriyor olması. :)

Muffinli mutfak panomun son hali

Burada ilk halini paylaşmıştım.

Bitirince son halini de paylaşmak istedim.

Yaklaşık 40 günümü aldı ama değdi.

Yavaş yavaş işlendi, her aşaması fotoğraflandı...
Etamine çok işleme yapmıştım ama kaneviçeyle ilk çalışmalarımdan biriydi bu benim.

İşleme işlemi tamamlandı...

Kaneviçe söküldü.

Bu hale getirildi...

İplikler tek tek çekilip, çıkarıldı...

Ütülendi...
Sıra, siyah iplikle etrafını gitmeye geldi...

Siyah iplikle etrafını gidince daha bir belirginleşti.Desen ortaya çıktı.
Ve sonuç...

Şimdi güzel bir çerçeve ile çerçevelettirmemi bekliyor..

Çekilis haberi

Son gününde haberdar olduğum bir çekiliş...
Sizde şansınızı denemek ister misiniz? 


Buyurun o halde...


Çok mu resmi oldu ne? :)

Bir küçük mutluluk daha

''Bloğunu başka bir bloğun izleme listesinde görmek nasıl bir duygu?

Ben ilk hangi blogta göreceğim?'' diye düşünürdüm.

Ve cumartesi günü mineilehayat 'ta gördüm.

İnsanlık için küçük, benim için büyük bir olay. :)

Minie ♥ Mickey mouse

Smilena 'nın keçe çubuklarını çok beğeniyordum.
Ben de Minie & Mickey Mouse'la başlamak istedim.

Papatyalarım büyüyünce saksılarını bu çubuklarla süslerim dedim.
Keçelerle çalışmak zevkli olunca nerede kullanacağının önemi yok.
Bu güzelliklere bir yer bulunur illa ki ..
Haksız mıyım? :)

Kalpli hediye etkinligi

 

Sevgili cicibiciseyler'in düzenlediği kalp temalı hediyeleşmede neovation bloğunun sahibesiyle eşleşmiştik.
Hediyeler elime ulaşınca yayınlamak istedim.
Hiç tanımadığın biriyle hediyeleşmek farklı bir duygu.
Öncelikle bu duyguyu yaşamamıza vesile olan cicibiciseyler'e; sonra da bu güzel hediyeler için neovation'a teşekkür ediyorum.

Namazı 'satan' alısveris merkezleri

Namaz kılanlar günlerini namaza göre planlarlar.

'Öğlen namazını kıldıktan sonra' diye randevulaşırlar mesela.

Alışveriş merkezlerinde ya da günlük hayat içerisinde kaçırdığımız vakitler oluyor elbet.Bu acı bir gerçek.

Ama kimsenin 'Buraya geldiysen namazını kılma; illa da kılacaksan dışarıya çık.' deme hakkı yok.Olmamalı..

Sevgili  degmesinyagliboya sesini de kalemini de çok beğendiğim Senai Demirci'nin ''Namazı "satan" Alışveriş Merkezleri'' başlıklı yazısını paylaşmış.
Bu konuya dikkat çektiği ve hatırlattığı için öncelikle teşekkür ediyor ve daha çok kişinin faydalanması için ben de paylaşmak istiyorum.

Yazıyı okumak için tıklayın.

Tül etek - tütü

Tül eteklerle tanışıklığım nerede nasıl başladı tam olarak hatırlamıyorum ama fazla iddialı geliyordu başta.

Göre göre gözüm alıştı.

İlk kendime, sonra kuzenlerime diktim.

Bu da arkadaşımın kardeşi için diktiğim tül etek.

 

Kendime ve kuzenlerime diktiğim etekler tek renkti.

Sahibinin isteği üzerine 2 renk çalıştım ve düşündüğümden güzel oldu.

Normalde kuşağını kurdeleden yapıyordum.Bu sefer iç eteğinin kumaşından yaptım ve daha bir tok duran fiyonk gözüme çok hoş gözüktü.

Ben fotoğraflarını görememiş olsam da beyaz gömlek ve beyaz ayakkabılarla kombinleyeceğini söylemişti.

Ilk mimdirik

Gecikmeli yazdığım için kırmizıkiraz'dan öncelikle özür diliyor, sonra da beni mimlediği için de teşekkürlerimi iletiyorum :) 
Evet ilk mimim bu benim.


1) Yemek olsan ne yemeği olurdun?

Zeytin yağlı yaprak sarması olurdum.Emek isteyen, yapımı zahmetli ama tüm bu zahmete değecek kadar lezzetli.

2) Müzik aleti olsan hangisi olurdun?

Gitar olurdum.Yaz akşamlarında sahilde ateşin etrafında toplanan gençler...Dillerde 'Akdeniz akşamları' falan... :)

3) Araba olsan hangisi olurdun?
Resimde nar çiçeği olarak çıkan o toz pembe Chevrolet...

4) Aylardan hangisi olurdun?
Nisan olurdum.Hem bahar, hem yağmur ...

5) Ayakkabı olsan hangisi olurdun?

Converse olurdum.Hiç eskimez.Her rengi her deseni var.İster kotun altına giy ister gelinliğin :)
Bir ayakkabıdan başka ne beklenir ki ...

6) Kıyafet olsan hangisi olurdun?
Etek olurdum.Neden bilmiyorum ama içimden o geldi işte :)


7) Renk olsan hangi renk olurdun?

Tabii ki de pembe.

8) Hayvan olsan hangisi olmak isterdin?

Martı olmak isterdim.Masmavi gökyüzünde özgürce çırpmak isterdim kanatlarımı...

9) Şu an okuduğun kitabın 137. sayfasında neler var?
'Başımıza gelenler hiçhiçbir zaman nedensiz değildir,Her birinin kendi anlamı vardır.Her karşılaşma, her küçük olay kendi içinde bir anlam barındırır.'

Papatya tohumlarımı ektim

Sonunda papatya tohumlarımı topraklarına kavuşturabildim ama şanslarına iki gündür güneş yüzü göremediler.
Henüz toprakta olan tohumlar için güneş ne derece önemli bilmem ama ben bir anne edasıyla kaygılanmaktayım. 
''Annee, üşürler mi?'' deyip duruyorum :)

Bu yumurta kabuğuna ekme fikri de geçenlerde bir yerde gözüme ilişmişti ama maalesef kaynağını hatılayamıyorum.Hazır tohumlarımı bulmuşken bir denemek istedim.

Sütlac süslemece

Fikir kuzenimin, geliştirmesi benim...
Kağıda kalp çizip, kesip, kasenin üzerine koyuyorsun ve tarçını serpiyorsun..Hepsi bu :) 
Aslında çok basit ama ben aşama aşama resimledim.

Kalpleri yaparken aklıma harf yapmak geldi.

Sevdiklerimize baş harfleriyle sütlaç süsleyebiliriz.Davet masalarında güzel bir ayrıntı olur bence..
Ha bir de en son aklıma LOVE yazmak geldi ama sütlaç kalmamıştı :)
Fanatiklere TS, FB, BJK de yazabiliriz.
Fikir geliştirmeye açık..

Yaz gelmeden :)

'Yaz gelmeden son bir kez kestane yiyelim.'
Her hafta aynı cümle :)
Bir kestane canavarı... 

Bebek takı yastıgı 2

Daha önce burada paylaşmıştım işlediğim takı yastığını...
Bunda ise farklı olarak kenarlarına hazır fırfır diktim ve mor tonlarını kullandım...

Yüzük yastıgı

Kuzenimin, nikahında kullanması için hazırladığım yüzük yastığı...

Saten bir eşarbı kullanarak hazırladık bu yastığı...

Kenarları fırfırlı bir yastık diktik öncelikle...
Harfler işlendi, evde bulunan kalpler dikildi..

Hazırlanan fiyonk eklendi ve kalan boşluklar da boncuklarla rastgele dolduruldu..
Sevgiyle özenerek hazırladık yastığı.Ancak kuzenim Fransa'da evlenecekti.
Korka korka PTT kargoya verdik.Eline ulaşıncaya dek dualar ettik :)
Çok şükür zamanında eline ulaştı.
Kuzenim de çevresindekiler de çok beğenmişler.
Şimdi de yatağının üzerini süslemekte imiş...